• +90 530 818 62 76
  • Mansuroğlu Mah. 1593/1 Sokak, No:2 Lider Centrio A Blok Kat:4 Daire:39 Bayraklı / İZMİR

IV (İntravenöz) Tedavi Nedir?

İnsan vücudu, tam kapasite çalışabilmesi için vitaminler,mineraller,aminoasitler ve antioksidanlar gibi temel maddelere ihtiyaç duyar. Sağlıklı ve dengeli beslenme bu ihtiyaçların birçoğunu karşılar. Ancak genetiği değiştirilmiş gıda kaynakları, bilinçsiz sanayileşme, hava kirliliği gibi birçok sebep nedeniyle vücut doğal yollardan ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamaz. Bağırsak florasının , probiyotik dengesinin bozulması sonucunda vücuda gerekli vitamin, mineral ve antioksidan gibi maddeler gerekli miktarda emilemez. 

İntravenöz (IV) tedavi, vücudun ihtiyaç duyduğu amino asitler, vitaminler, mineraller, antioksidanlar gibi gerekli maddelerin damar yoluyla doğrudan insan vücuduna uygulanmasıdır. 

İntravenöz Tedavilerin Faydaları Nelerdir?

  • Hızlı Etki:
    IV tedaviler, ilaçları veya besin maddelerini damar yoluyla vererek hızlı ve doğrudan kana karışmalarını sağlar, böylece etkileri daha hızlı hissedilir.
  • Yüksek Emilim:
    Sindirim sistemini atlayarak verilen maddelerin emilimi daha yüksek olur, bu da tedavilerin daha etkili olmasını sağlar.
  • Kişye Özel Tedavi:
    İhtiyaçlara göre özelleştirilebilen intravenöz tedaviler, kişinin özel sağlık durumu veya beslenme ihtiyaçlarına uygun olarak düzenlenebilir.
  • Antioksidan Destek:
    İntravenöz tedavilerde antioksidanlar da kullanılabilir, bu da serbest radikallerle mücadelede vücuda ekstra destek sağlar. Bağışıklığı güçlendirir, hastalıklara karşı korur.
  • Kan Şekerini Dengeleme:
    Tedaviler kan şekerini düzenleyerek enerji seviyelerini dengeleyip, konsantrasyonu ve zihinsel odaklanmayı artırır.
  • Hormonal Dengenin Sağlanması:
    IV tedaviler hormonal dengesizliği düzenleyerek cilt sağlığını korur, yaşlanma belirtilerini azaltır.
  • Enerji Verme:
    IV tedaviler, enerji seviyelerini arttırarak, kronik yorgunluğu giderir.

IV Tedaviler Hangi Durumlarda Tercih Edilir?

  • Çeşitli vitamin, mineral ve amino asit eksiklikleri
  • Bağırsak emiliminin azaldığı durumlar
  • Başağrısı, migren
  • Alzheimer, demans, Parkinson hastalıkları
  • MS
  • Nöropatik ağrı
  • Kronik yorgunluk, halsizlik
  • Enerji düşüklüğü, performans artırımı
  • Hafıza, konsantrasyon ve dikkat artırmak
  • Ağrı, fibromiyalji, dolaşım sistemi sorunları
  • Vücutta toksin ve ağır metal birikimi
  • Bağışıklık sistemi düşüklüğü, sık hastalanma
  • Hücre yenilenmesi, gençleşme, anti-aging amaçlı yaşlanma karşıtı uygulamalar
  • Hormonal sistemin düzenlenmesi
  • Stres, anksiyete, kaygı, panik atak, depresyon
  • Karaciğer ve bağırsak hastalıkları

IV Tedavi Nasıl Yapılır ve Neler Kullanılmaktadır?

IV terapi kişiye özel hazırlanan bir protokoldür ve sadece hekim kontrolünde uygulanmalıdır. Doktor-hasta görüşmesi sonucu kişinin ihtiyacına göre tedavi planı yapılır. Damar yolundan genellikle serum fizyolojik içinde verilen tedaviler ortalama 30 dakika sürer, sonrasında kişi günlük yaşamına devam edebilir.

C vitamini, glutatyon, alfa lipoik asit, magnezyum, NAD, selenyum, çinko, bakır, A vitamini, E vitamini, D vitamini ve B vitamin kompleksler, aminoasitler gibi maddeler vücudun normal metabolizması ve tamir süreçlerinde kritik bir rol oynar. Bu nedenle, intravenöz yoldan bu besin öğelerinin takviye edilmesi, vücudun sağlıklı işleyişini desteklemek ve optimum sağlık durumunu korumak için önemlidir.

Antioksidanlar Nedir ve Nasıl Çalışır?

Antioksidanlar, vücutta serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı savaşan maddelerdir. Serbest radikaller, oksidatif stres olarak adlandırılan süreçte hücrelere zarar verir ve yaşlanma sürecini hızlandırır. Antioksidanlar, serbest radikalleri etkisiz hale getirerek hücrelerin korunmasını sağlar. Bu sayede, hücre hasarı azalır ve sağlıklı bir yaşam sürdürülür.

Antioksidan Tedaviler Hangi Durumlarda Kullanılır?

Antioksidan tedaviler, birçok durumda kullanılabilir:

  • Bağışıklık sistemini güçlendirmek
  • Detoks etkisi sağlamak
  • Enerji seviyesini artırmak
  • Yaşlanma sürecini yavaşlatmak
  • Cilt sağlığını iyileştirme gibi amaçlarla kullanılır.

Antioksidan tedaviler, genellikle intravenöz yolla uygulanır ve vücuda hızla etki eder.

Kişye Özel Antioksidan Kokteyl

Her bireyin metabolik gereksinimleri, beslenme alışkanlıkları, genetik faktörleri, bağırsak mikrobiyotası, aktivite düzeyi, stres düzeyi, maruz kaldığı ağır metal ve enfeksiyonlar farklıdır. Bu nedenle vitamin, mineral, aminoasit ihtiyacı da kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Bu bireysel farklılıklar göz önüne alınarak, tedavi desteği planlanırken kişisel ihtiyaçlara uygun antioksidan kokteyl içeriği belirlenmelidir. Bu tedavi intravenöz yoldan uygulanır ve kişinin antioksidan seviyelerini artırmayı hedefler.

Alfa Lipoik Asit

Alfa lipoik asit (ALA), bir antioksidan olarak görev yapar ve vücutta doğal olarak üretilen bir bileşiktir. Karbonhidratların enerjiye dönüştürülmesine yardımcı olur, hücrelerin oksidatif stresine karşı koruyucu etkileri vardır ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptir.

Alfa lipoik asit kan beyin bariyerini geçebilen bir antioksidandır ve hem su bazlı hem de yağ bazlı bölgelerde etkili olabilir. ALA serbest radikallerle savaşarak oksidatif stresi azaltabilir ve beyindeki hücrelere koruyucu etkiler sağlayabilir. Serbest radikaller hücre hasarına neden olabilen moleküllerdir ve yaşlanma süreciyle birlikte demans, felç gibi hastalıkların gelişiminde rol oynayabilir. ALA’nın antioksidan etkileri, serbest radikal hasarını azaltarak beyin sağlığını korumaya yardımcı olabilir

⁠İntravenöz ALA nedir: İntravenöz ALA, alfa lipoik asidin doğrudan damar içine enjekte edilen bir formudur. Bu yöntem, yüksek dozda ALA'nın hızla vücuda alınmasını sağlar.

İntravenöz ALA'nın bazı potansiyel faydaları şunlardır:
  • Antioksidan etkisi:
    Hücrelerdeki serbest radikallerle savaşarak oksidatif stresi azaltabilir.
  • Diyabet yönetimi:
    Kan şekeri düzeylerini düzenleyebilir ve insülin direncini azaltabilir.
  • Nöropati tedavisi: 
    Diyabetik nöropati gibi sinir hasarlarının tedavisinde destekleyici bir rol oynayabilir.Sinir sistemini korur.
  • Karaciğer sağlığı:
    Karaciğer fonksiyonlarını destekleyebilir ve bazı karaciğer hastalıklarının tedavisinde yardımcı olabilir.
  • Anti-inflamatuar etkiler:
    İnflamasyonu azaltabilir ve bağışıklık sistemi sağlığını destekleyebilir.
  • Anti-aging etki sağlar. 
  • Hücrelerin enerji üretimini artırır.
  • Vücudun toksik maddelerden temizlenmesinde vitamin C ve vitamin E gibi diğer antioksidanlarla birlikte glutatyonun yardımcısıdır.

Glutatyon

Glutatyon, vücutta hücrelerin normal işleyişi için hayati öneme sahip olan bir tripeptit molekülüdür.

Glutatyon, vücutta doğal olarak bulunan bir antioksidandır bu sayede serbest radikallerle savaşır ve hücre hasarını önler. Aynı zamanda detoksifikasyonda da önemli bir rol oynar ve toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Ancak, yaşlanma, stres, kötü beslenme ve çevresel faktörler gibi etkenler glutatyon seviyelerini düşürebilir. İşte bu noktada, intravenöz glutatyon tedavisi devreye girer.

İntravenöz Glutatyon tedavisinin faydaları:
  • Bağışıklık Sistemi Güçlendirme: 
    Glutatyon, bağışıklık sisteminin etkinliğini artırarak enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı koruma sağlar.
  •  Detoksifikasyonu Destekleme: 
    Glutatyon, karaciğerin detoksifikasyon süreçlerine katılır ve toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır.
  • Antioksidan Etkiler: 
    Glutatyon, serbest radikalleri nötralize ederek hücre hasarını azaltır ve yaşlanma sürecini yavaşlatır.
  • Enerji Artışı: 
    Glutatyon, enerji üretiminde yer alan mitokondrilerin fonksiyonlarını destekler ve enerji seviyelerini yükseltir.
  • Cilt Sağlığı: 
    Glutatyon, ciltteki oksidatif stresi azaltır, cilt tonunu eşitler ve genel olarak daha sağlıklı bir cilt görünümü sağlar.

C Vitamini

C vitamini suda eriyen esansiyel bir vitamindir, vücutta sentezlenmez.

C vitamini Tedavisinin Faydaları:
  • Vücuda zararlı serbest radikallerden korur, bağışıklık sistemini uyarır ve interferon üretimini artırır.
  • Vücuttaki iltihabı ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olur.
  • Vücutta sağlıklı cilt, kemik ve diğer dokuların oluşturulmasına ve korunmasına yardımcı olur.
  • Yara iyileşmesinde önemlidir. 
  • Kansere karşı koruyucudur.
  • Antioksidan etkisi ile yaşlanmaya karşı koruyucudur.
  • Kronik yorgunluğu ortadan kaldırır.
  • Vücut direncini arttırır.
  • Enerji ve performansı arttırır.
  • Birçok sinirsel faaliyette görevli enzimlerin yapısına katılır.